Uzmanlardan Büyüme Değerlendirmesi: 'Kredi Etkisi'

(TÜİK), üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı. Buna göre Türkiye ekonomisi corona önlemlerinin gevşetilmesi ve düşük faizli kredi kampanyaları ile üçüncü çeyrekte yüzde 6.7 büyüdü. BDDK verilerine göre 3. çeyrekte TL kredi büyümesi 159 milyar TL’den fazla. Oranın sürdürülebilir olmadığını söyleyen uzmanlar, son çeyrekte daralma bekliyor. Ekonomistlerin büyüme rakamlarına ilişkin beklentisi ise yüzde 5 olacağını yönündeydi.

AA Finans’ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistler, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) 3. çeyrekte yüzde 5 büyümesini bekliyordu. Ankete katılan ekonomistlerin 3. çeyrek büyüme beklentileri, yüzde 3,5 ile yüzde 6,8 aralığında yer aldı. Türkiye ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 9,9 daralmıştı.

TÜİK’in büyüme rakamlarına ilişkin yaptığı açıklama şöyle;

GSYH 2020 yılı üçüncü çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %6,7 arttı.

FİNANS VE SİGORTA FAALİYETLERİ 2020 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİNDE %41,1 ARTTI

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2020 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta faaliyetleri %41,1, bilgi ve iletişim faaliyetleri %15,0, sanayi %8,0, inşaat %6,4, tarım %6,2, diğer hizmetler faaliyetleri %6,0, gayrimenkul faaliyetleri %2,8, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri %2,4 ile hizmetler %0,8 arttı. Mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri %4,5 azaldı.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre %15,6 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2020 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %6,5 arttı.

GSYH 2020 YILININ ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİNDE CARİ FİYATLARLA 1 TRİLYON 419 MİLYAR 483 MİLYON TL OLDU

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2020 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %22,6 artarak 1 trilyon 419 milyar 483 milyon TL oldu. GSYH’nin üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 197 milyar 377 milyon olarak gerçekleşti.

DEVLETİN NİHAİ TÜKETİM HARCAMALARI 2020 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİNDE %1,1 ARTTI

Devletin nihai tüketim harcamaları, 2020 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %1,1 arttı. Yerleşik hanehalklarının tüketim harcamaları %9,2, gayrisafi sabit sermaye oluşumu %22,5 arttı.

MAL VE HİZMET İTHALATI 2020 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİNDE %15,8 ARTARKEN İHRACAT %22,4 AZALDI

Mal ve hizmet ithalatı, 2020 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %15,8 artarken ihracatı %22,4 azaldı.

İŞGÜCÜ ÖDEMELERİ 2020 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİNDE %9,7 ARTTI

İşgücü ödemeleri, 2020 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %9,7, net işletme artığı/karma gelir ise %32,1 arttı.

İŞGÜCÜ ÖDEMELERİNİN GAYRİSAFİ KATMA DEĞER İÇERİSİNDEKİ PAYI %29,9 OLDU

İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın üçüncü çeyreğinde %32,9 iken bu oran 2020 yılında %29,9 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise %50,5’ten %55,3’e arttı.

Uzmanlar büyümeyi değerlendirdi: “Kredi etkisi”

Uzmanlara göre 3. çeyrekte yaşanan büyümenin iki nedeni var. Birincisi Covid-19 salgınına karşı alınan önlemlerin gevşetilmesi ikincisi ise ekonomiyi tekrar canlandırmak için başlatılan düşük faizli kredi kampanyaları.

ATİLLA YEŞİLADA: YENİDEN DARALMAYA BAŞLAYACAK

Ekonomist Atilla Yeşilada üçüncü çeyrekte gelen yüksek büyümenin beklenen bir durum olduğunu söyledi. Yeşilada bu durumun en önemli nedenleri olarak virüs nedeniyle kapanan iş yerlerinin tekrar açılmasını ve düşük faizli kredi kampanyalarını gösterdi. 2020’nin son çeyreğinde yeniden daralma gözleneceğini belirten Yeşilada, TÜİK’in verileri çok geç açıkladığını söyleyerek, “Son verilerin ardından ekonominin belirli kesimlerini temsil eden bir araştırma yapılıp, öncü milli gelir verileri şeklinde bilgi paylaşımı yapılabilir. ABD böyle yapıyor ve daha sonra rakamları revize ediyor.” dedi.

PROF. BAŞLEVENT: SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

Bilgi Üniversitesi Ekonomi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent konu hakkında sozcu.com.tr’ye değerlendirmelerde bulundu.

Büyümenin pandemi dönemindeki büyük kredi artışına dayandığını ve oranının sürdürülebilir olmadığı konusunda hemen herkesin hemfikir olduğunu söyleyen Prof. Başlevent, “Şaşırtıcı olan, büyüme oranının sabit sermaye yatırımlarında büyük bir artış sayesinde yakalanmış olması.” ifadelerini kullandı.

Bunun farklı anket çalışmaları ve gerçek hayattan somut verilerle desteklenmesi gerektiğini belirten Başlevent, “Aksi takdirde açıklanan oranın gerçekliğine dair şüpheler çoğalır. 2020 genelinde büyüme oranının pozitif olması için son çeyrekte ciddi bir daralma yaşanmaması gerekiyor. Salgına karşı alınan önlemler daha da genişletilirse bu hedefe ulaşmak zorlaşacak. Açıklanacak kararlara bu gözle de bakmak gerek” ifadelerini kullandı.

3.ÇEYREKTE 159 MİLYAR TL’DEN FAZLA KREDİ VERİLDİ

BDDK verilerine göre bu yıl ocak-kasım döneminde sadece TL kredi büyümesi 693 milyar TL oldu. Temmuz-ağustos ve eylül aylarını kapsayan dönemde ise sadece TL kredi büyümesi 159 milyar liranın üzerinde.

BOLGÜN: SON ÇEYREKTE BAZ ETKİSİ NEGATİF OLACAK

Işık Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Evren Bolgün ise 6.7 oranındaki büyümenin öngürülebilir bir büyüme olduğunu söyledi.

Yüzde 6.7’lik büyümenin normal bir oran olduğunu belirten Bolgün, “Sanayi, perakende ve PMI verilerine baktığımızda büyümenin yüzde 6’nın üzerinde geleceği görülüyordu. Finans kesimi başta olmak üzere sanayi, inşaat ve tarım da nispeten toparlamış. Dolayısı ile bu çeyrek yukarı yönlü oldu ama 4. çeyrekte 2019’un son çeyreği yüzde 6.4 büyüme olduğu için baz etkisi negatif çalışacak. Yılın genelinde az bir daralma ile Türkiye ekonomisinin 2020 yılını kapatacağını düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.

ERKAN: KREDİ BÜYÜMESİNDEN GELEN ETKİ NÖTRLENECEK

Tera Yatırım ekonomisti Enver Erkan da 2020 yılının son dönemine ilişkin yaptığı değerlendirmede ise virüs kaynaklı kısıtlamaların dördüncü çeyrek döneminde geri geldiği için hizmet faaliyetlerinin olumsuz etkileneceğini söyledi.

Türkiye’nin corona virüsü kaynaklı kısıtlamaları geri getirmesinin hizmetler üzerindeki etkileri artırabileceğini belirten Erkan, “Aynı zamanda dördüncü çeyrek döneminde fiyat istikrarının ön plana alınmasının etkisiyle, finansal koşullar sıkılaşacak ve talep etkisi sönümlenecektir. Bu da kredi büyümesinden gelen etkinin nötrlenmesi demek olacaktır. Merkez Bankası, yüksek seyreden enflasyon nedeniyle tek faiz oranı olarak yüzde 15’i belirlemiştir. İlerleyen süreç, hem para politikaları hem de ekonomi politikaları alanında enflasyonla mücadeleyi ön plana çıkaracak görünüyor. Bu da kredi büyümesi patlamasından gelen bir büyüme etkisini son çeyrek ve ilerleyen çeyreklerde görmememiz demek olacaktır. Yılın geneli için yüzde sıfır yakınında büyüme öngörmekle beraber, bunun çok az altında veya çok az üstünde sapma olabilir.” diyerek sözlerini tamamladı.

Bakmadan Geçme