Öksürük; hava yollarının sekresyonlardan temizlenmesini ve alt solunum yollarına yabancı maddelerin girmesini önleyen önemli bir savunma mekanizmasıdır. Aslında öksürmek çok faydalıdır. Solunum yolumuza kaçan bir yabancı cisim, mikrop, virüs, toz, polen ve oluşan fazla ifrazat ancak bu yolla atılır. İnsan üşüdüğünde de öksürerek vücudunu ısıtmaya çalışır. Öksürerek ter içinde kalabiliriz. Hapşırık da aynı bu etkide bir savunma mekanizmasıdır. Ama her şeyin azı karar çoğu zarar olabilir. Genellikle öksürüğe bağlı sorunlar kısa sürede değil, öksürük kronikleştiğinde, uzadığında ortaya çıkar ve de günümüzde tüm dünyada doktor başvurularının en sık nedenlerinden birini oluşturmaktadır.
Öksürüğe neden olan algılayıcılar, akciğer ve akciğer zarı (plevra) dışında, burun, sinüsler, farenks gibi üst solunum yolları, kalp zarı (perikard), karın zarı (diyafram), kulak yolu ve midede de yaygın şekilde bulunur. Dolayısıyla akciğer dışı pek çok hastalık da öksürüğe yol açabilir.
Öksürük nedenlerinin aydınlatılmasında en önemli noktalardan biri öksürüğün ne kadar zamandır devam ediyor olduğudur. Kabaca üç haftadan kısa süren öksürükler ani (akut), 8 haftadan uzun süren öksürüklere ise müzmin (kronik) öksürük denir.
Akut öksürüğün en sık nedenleri; üst solunum yolu enfeksiyonları, astım, zatürre, bronşit, çevresel veya mesleki irritan maruziyeti, kalp yetmezliği ve yabancı cisimlerin soluk borusuna kaçması (aspirasyon) gibi nedenler iken, kronik yani müzmin öksürüğün en sık nedenleri; astım, kronik bronşit, verem, akciğer kanseri gibi neredeyse tüm akciğer hastalıkları dışında geniz akıntısı, çeşitli kalp/tansiyon ilaçları ve reflü hastalığı olarak sayılabilir. Ayrıca, balgam söktürücü ilaçların kendisi de öksürüğe neden olabilir.
Birkaç gün içinde kendiliğinden gerileyen öksürük yakınması çoğunlukla tedaviye gerek olmayan gribal durumlara bağlı iken, özellikle 6- 8 haftadan uzun süren öksürük yakınması olan hastaların mutlaka doktora başvurmaları önerilir.